NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF’İN 3. DEVAM SAYFASI:
181 - (715) حدثني
إسماعيل بن
سالم. حدثنا
هشيم. أخبرنا
سيار. ح
وحدثنا يحيى
بن يحيى
(واللفظ له).
حدثنا هشيم عن
سيار، عن
الشعبي، عن
جابر بن
عبدالله. قال:
كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في غزاة. فلما
قدمنا
المدينة
ذهبنا لندخل.
فقال (أمهلوا
حتى ندخل ليلا
(أي عشاء) كي
تمتشط الشعثة
وتستحد
المغيبة).
[ش (تستحد) أي
تزيل شعر
عانتها.
والاستحداد
استفعال، من
استعمال
الحديدة. وهي
الموسى. والمراد
إزالته كيف
كان.
(المغيبة)
التي غاب
زوجها].
{181}
Bana îsmâîl b. Salim
rivayet etti. (Dediki): Bize Huşeym rivayet etti. (Dediki): Bize Seyyar haber
verdi. H.
Bize Yahya b. Yahya da
rivayet etti lafız onundur. (Dediki): Bize Huseyni, Seyyâr'dan o da Şa'bî'den o
da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti. Cabir şöyle demiş:
Bir gazada Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'Ie birlikte bulunuyorduk. Medine'ye geildiğimizde
girmeye kalkıştık. Bunun üzerine:
«Ağır olun da (oraya)
geceleyin (yani yatsı zamanı) girelim. Tâki dağınık saçlı kadın taransın,
kocası gurbette olan da usturasını kullansın!» buyurdular.
182 - (715) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثني
عبدالصمد.
حدثنا شعبة عن
سيار، عن
عامر، عن
جابر. قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (إذا قام
أحدكم ليلا
فلا يأتين
أهله طروقا.
حتى تستحد
المغيبة.
وتمتشط الشعثة).
[ش (الشعثة)
التي اغبر
وتلبد وتوسخ
شعر رأسها].
{182}
Bize Muhammed b. Müsennâ
rivayet etti. (Dediki): Bana Abdissamed rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be, .Seyyâr'dan
o da, Âmir'den, o da Câbir'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah
(Sallalldhu Aleyhi ve Sellem):
«Biriniz geceleyin
(seferden) geldiği vakit hemen ailesi yanına daiıvermesin, Tâki kocası gurbette
olan usturasını kullansın, dağınık saçlı da taransın» buyurdular.
(715) - وحدثنيه
يحيى بن حبيب.
حدثنا روح بن
عبادة. حدثنا
شعبة. حدثنا
سيار، بهذا
الإسناد،
مثله.
{…}
Bu hadisi Yahya b. Habib
de rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubade rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be
rivayet etti. (Dediki): Bize Seyyar bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti.
183 - (715) وحدثنا
محمد بن بشار.
حدثنا محمد
(يعني ابن جعفر).
حدثنا شعبة عن
عاصم، عن
الشعبي، عن
جابر بن
عبدالله. قال:
نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا
أطال الرجل الغيبة،
أن يأتي أهله
طروقا.
{183}
Bize Muhammed b. Beşşâr
da rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (Yani ibni Ca'fer) rivayet etti.
(Dediki); Bize Şu'be Âsım'dan, o da Şa'bî'den, o da Cabir b. Abdillah'dan
naklen rivayet etti. Cabir şöyle demiş: ResûluIIah (Sallalldhu Aleyhi ve
Sellem)
Erkeğin gurbeti uzadığı
zaman ailesinin yanına geceleyin gelmesini yasak etti.
(715) - وحدثنيه
يحيى بن حبيب.
حدثنا روح.
حدثنا شعبة،
بهذا الإسناد.
{…}
Bu hadisi bana Yahya b.
Habib dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dedi ki): Bize
Şu'be bu isnadla rivayette bulundu.
184 - (715) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
سفيان، عن
محارب، عن
جابر. قال:
نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن يطرق
الرجل أهله
ليلا. يتخونهم
أو يلتمس
عثراتهم.
[ش (يتخونهم)
يظن خيانتهم
ويكشف
أستارهم.
ويكشف هل
خانوا أم لا.
ومعنى هذه
الروايات
كلها أنه
يكره، لمن طال
سفره، أن يقدم
على امرأته
ليلا بغتة].
{184}
Bize Ebû Bekir b. Ebi
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Vekî', Süfyan'dan, o da Muharîb'den, o da
Câbir'den naklen rivayet etti. Cabir şöyle demiş: ResûluIIah (Sallalldhu Aleyhi
ve Sellem):
Erkeğin seferden
geceleyin gelerek ailesinin yanına dalmasını onların hıyanetini anlamak
istemesini yahut kusurlarını araştırmasını yasak etti.
(715) - وحدثنيه
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالرحمن.
حدثنا سفيان،
بهذا الإسناد.
قال
عبدالرحمن:
قال سفيان: لا
أدري في هذا
الحديث أم لا.
يعني أن
يتخونهم أو
يلتمس
عثراتهم.
{…}
Bu hadîsi bana Muhammed
b. Müsenna da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. (Dediki):
Bize Süfyan bu isnadla rivayette bulundu. Abdurrahman şöyle demiş :
«Süfyan (onların
hıyanetlerini anlamak istemesini yahut kusurlarını araştırmasını) cümlesini
kasdederek burası hadisde var mıdır yok mudu; bilmiyorum dedi.»
185 - (715) وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر.
ح وحدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. قالا
جميعا: حدثنا
شعبة عن
محارب، عن
جابر، عن
النبي صلى
الله عليه وسلم.
بكراهة
الطروق. ولم
يذكر: يتخونهم
أو يلتمس
عثراتهم.
{185}
Bize yine Muhammed b.
Müsenna rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. H.
-- Bize Ubeydullah b.
Muaz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Her iki râvi demişler
kî) bize Şu'be, Muharib'den, o da Cabir'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'den naklen
Yoldan geceleyin gelmenin
mekruh olduğunu rivayet etti. Ama
«Onlaeın hıyanetlerini
anlamak yahut kusurlarını araştırmak» kaydını zikretmedi.
izah:
Bu hadisin Enes
rivayetini Buhari umre bahsinde; Nesâî «Işretû'n-Nisa»'da, Cabir rivayetini Buharî
«Nikah, Buyu', istikraz, Cihad» ve «Şurut» bahislerinde kimi uzun kimi muhtasar
olmak üzere tahric etmiştir. Hz. Cabir'in beraber bulunduğu sefer Tebük gazasıdır.
Turuk: Geceleyin gelmek
manasınadır.
Kadının ustura
kullanmasından murad kasık ve koltuklardaki kılları yok etmesidir. Bütün bu
rivayetlerden anlaşılıyor ki; uzun zaman ailesinden uzak yaşayan kimsenin
dönüşte geceleyin ansızın evine gelmesi mekruhtur. Fakat yakın bir yere
gitmişde karısı gelmesini bekliyorsa evine gece dönmesinde beis yoktur. Keza
askerde veya benzeri kalabalık bir cemaat içinde seferde bulunurda dönmeke
oldukları ve şimdi şehre girecekleri haber verilirse, istediği zaman evine
girmesinde beis yoktur. Çünkü ansızın geceleyin girmek evdekiler hazır olsun,
telâşa düşmesinler diye yasak edilmiştir. Burada böyle bir telâş yoktur.